Bir kız yurdunda kalan kızlar, artık
temizlik görevlisine olan kıllıklarından mıdır yoksa nerden çıktığı belli olmayan
bir yurt geleneğinden midir,her sabah dudaklarına ruj sürdükten sonra aynaya öperek iz bırakıyorlarmış. Yurt
müdürü ne yaptı ettiyse bu alışkanlığı ortadan kaldıramamış. Diğer yandan
temizlik görevlileri de iyiden baş kaldırmaya başlamışlar. Sonunda müdürün aklına parlak bir
fikir gelmiş. Hemmen bir duyuru yapıp, kızları toplantıya çağırmış. Neyse toplanmış
bunlar. Müdür Buyrun tuvalate demiş. Düşmüş yola, şaşkın kızlar da peşlerinde, temizlik
görevlisinin beklediği umumi tuvalete girmişler. Aynalarda sabahki ruj izleri hala duruyormuş.Müdür Arkadaşlar
demiş, Bazılarınız dudaklarına ruj sürdükten sonra aynaları öperek çıkması güç izler
bırakıyor. Temizlik görevlilerimiz bunları temizlerken zorlanıyor. Sizleri görevlimizin bu temizliği
yaparken ne kadar zorlandığını bizzat görmeniz için topladım. Bakım ve görün Sonra görevliye
bir işaret çakmış. Bizimki gayet sakin bir şekilde tuvalet fırçasını almış, klozetteki
suya daldırmış ve aynayı temizlemiş. O gün bu gündür o yurtta tuvaletlerde dudak izine bir daha rastlanmamış.
Dünyanın en gelişmiş
ulaşım sistemi olan uzay gemilerinin füzelerinin genişliği 4 feet 8,5 inch imiş. Yani yaklaşık
1 metre 42 santim. Böyle modern bir araç için tuhaf olan bu rakamın ilginç bir hikayesi var.
ABD'de demiryollarının
ray arası uzunluğu 4 feet 8,5 inch'miş. Niye 4 feet gibi düz bir rakam değil de, hesabı zorlaştıran
küsürlü bir rakam seçilmiş?
Bu garip uzunluk ABD'de ilk demiryolları inşaatını yapanların
İngiliz göçmenleri olmasına bağlanıyor. Çünkü İngiltere'de de rayların genişliği bu
uzunluktaymış.
İngiltere'de demiryolu inşaatı tüm ölçülerini tramvay inşa geleneğinden
devralmış. Yani eskinin tramvaycıları yeninin trencileri olmuş. Bu yüzden de ray genişliği
4 feet 8,5 inch kalmış.
Peki tramvay raylarının arası neden 4 feet 8,5 inchmiş? Çünkü
bu uzunluk at arabalarının şaşe genişliğiymiş.
Zamanında tramvayın şasesi
at arabalarının iki tekerlek arası uzunluğu baz alınarak belirlenmiş. O zamanlar iki tekerlek
arası denince akla 4 feet 8,5 inch geliyormuş.
Vazgeçilmesi çok güç bir gelenekmiş bu. Çünkü malum
uzunluğun İngilteredeki tarihi taa Roma İmparatorluğunun adayı işgaline kadar uzanıyormuş.
O zamana kadar atlı araba görmeyen adanın yarı medeni insanları, atların araba çekebileceğini
Roma savaş arabalarında görmüş. Dolayısıyla İngilterenin ilk yolları Romalı askerlerin
savaş arabaları tarafından açılmış.
İki derin tekerlek izinden oluşan bu yollar,
sonraları İngilizler tarafından yapılan at arabalarının şaşe genişliğini
de belirlemiş. Şaseyi kırmak istemiyorsan, yoldaki at arabası izinin uzunluğunu ölçüp tekerlekleri
de bu uzunluğa göre yerleştirmek zorundaymışsın.
Aynı şekilde Avrupada da tüm yollar
standart olarak 4 feet 8,5 inch genişliğindeymiş.
Peki Romalılar bu uzunluğu nereden çıkarmış?
Arabaya koştukları atın kıçından! İki atın kalça genişliği 4 feet 8,5 inch tutuyormuş.
Başa dönelim. Tüm bunların füze rampasıyla ilgisi ne?
Solid Rocket Boosters adı verilen
füzeler dünyada sadece tek bir firma tarafından yapılıyormuş. Thiokol adındaki firmanın mühendisleri
füzeleri ilk tasarladığında daha geniş bir şey yapmışlar ama hemen o vazgeçilemeyen 4 feet
8,5 inch genişliğine dönmek zorunda kalmışlar. Çünkü Utahtaki fabrikada üretilen füzeler tren yoluyla
taşınıyormuş. Demiryolu üzerindeki tünellerin genişliği de iki atın kıçının
genişliğinden biraz fazlaymış.
Kısacası ulaşım tarihi boyunca at kıçından
bir türlü kurtulamamışız!
|
| |
Daha
16'sında olan bir kız, büyük uğraşlardan sonra kendine bir sevgili edinmiş. Ama gelgelelim kızın
babası bu delikanlıdan hoşlanmadığı ve kızının daha çok küçük olduğunu düşündüğünden,
kızı göz hapsine almış. Ama kızın kanı kaynıyormuş, ne yapmış etmiş
erkek arkadaşını gece vakti evine gelmeye ikna etmiş. Ama çocuk eve girmeye tırsıyormuş.
Kız evin önünde park halinde olan babasının arabasını kullanmaya ikna etmiş çocuğu. Gizlice
babasının cebinden arabanın anahtarlarını almış. Gece geç vakit evde herkes uyuyunca dışarıda
bekleyen sevgilisiyle arabaya girmişler.
Kızın babasın her ne kadar ahlakçı gibi görünse de
uzun zamadır karısını aldatıyormuş. Gençler sevişmek için arabayı kullanmaya karar
verdikleri gece baba gizlice yatağından kalkıp, sevgilisine gitmeye karar vermiş. Ancak arabasının
anahtarlarını bir türlü bulamamış. Karısına yakalanma telaşıyla yedek anahtarı
alıp arabasına atlamış.
Adam arabaya girdiğinde gençler ön koltukta rahat edemediklerinden
işlerine arka koltukta devam ediyorlarmış. Baba arabaya binince üst üste yatakalmışlar. Baba telaşlı
olduğu için arkada yatanları farketmeden yola koyulmuş. Cep telefonuyla sevgilisini arayıp "Geliyorum
canım, yarım saatim var" demiş. Erotik birkaç cümle daha kurduktan sonra telefonu kapatmış.
Keyif
içinde şarkı söylemeye başlamış. Arkadakiler put gibi duruyorlarmış. Biraz daha dayanırlarsa
büyük bir rezalet olmadan kurtulacaklarmış ama tam o sırada baba gürültüyle yellenince, kızın sevgilisi
elinde olmadan "Öğk" demiş. Baba gece karanlığında arabanın arkasından gelen sesi duyunca
paniğe kapılmış, arabanın hakimiyetini kaybedip bir telefon direğine bindirmiş. Gece yarısı
kaçamak yapan üçlü hafif yaralarla hastaneye kaldırılmış. |
Yıl 1980. Güvenlik güçlerinin ev baskınları had safhada. O günlerde polis bir ihbar üzerine solcu
olarak bilinen birinin evini basmış. Tabii ilk iş olarak evdeki kitapları karıştırmaya
başlamışlar. Polislerden biri kütüphanede Lenin'in kitaplarından birini bulmuş. Artık hangisiyse
kitabın üzerinde Vladimir İlyiç Lenin'in kısaltılmış hali olarak VI Lenin yazıyormuş.
Eleman heyecana kapılıp başlarındaki amirine gidip "Amirim" demiş, "Biz bunun birincisiyle başa
çıkamadık, bakın herifler altıncısını çıkarmışlar!"
Yine aynı
dönem. Bu kez başka bir eve baskın düzenlenmiş. Bu baskında güvenlik güçlerinin amiri bastıkları
evin sahibini karşısına almış azarlıyormuş: "Ulan vatan haini, ulan Moskof uşağı,
hadi anandan babandan utanmadın, bari şu duvarına resmini astığın ak sakallı dedenden utan!"
Duvardaki ak sakallı dede ise, Karl Marx'ın o çok bilinen resmiymiş.
1980 öncesi Ankara - Keçiören'de bir marketin camında "Nefis Rus salatası geldi" yazıyormuş.
Bu yazıyı gören ülkücüler marketi basmışlar ve sahibini "Bu yazı yarın ordan inecek" diye tehdit
etmişler. Ertesi gün marketin vitrininde yeni bir yazı varmış: "Nefis Amerikan salatası geldi!"
| |